Donnerstag, 20. März 2014

Mahidevran Haseki'nin Bursa'da ki Sefaleti

Mahidevran Haseki sürgün de Bursa'da bulunduğu sırada çektiği acıların son nefesine dek sürdüğü bilinen bir gerçektir. Bursa kadısı'nın şikayet ve ısrarla Sultan Süleyman'a gönderdiği mektubun'da artık Mahidevran Haseki'nin sefaletine bir son verilmesini rica etmiştir.  Sultan Süleyman'da belki istemeyerek ve vicdan'dan mahsun halde eski Gözdesine, kulları'nın baskısı yüzünden Leyszade Konağının tahsis edilmesini irade buyurmuştur. Lakin Bursa halkı'nın Mahidevran Haseki'ye saygıda kusur etmesinden dolayı durumu düzelmeyerek pek fena bir hale düşmüştür.

Evlat acısıyla yanıp tutuşan Mahidevran Haseki üstüne halkın kendisine hürmet etmemesini de yaşamıştır. Daha dün oğlu Şehzade Mustafa'nın ikbalin de güneşlenen bu yüce kadın, düştüğü felaketin ortasında kalbi parçalanmış harab olmuştur.

Kız kardeşlerinin ölümünden sonra yanın'da sadakatle bağlı kalan hizmetkarlarından hariç kimsesiz kalması'da bu yanlızlığının zirvesi olmuştur. Bu kadar acı ve kederle sınavlanan muhterem ve temiz kalbli büyük-halacığımın psikolojik durumunu düşünmek bile tüğler ürpertici. Yaşadığı acıların bedeli olarak diğer alem de mükafatlandırıldığına ve cennete giren ender insanlardan olacağına inanıyorum.

Rahmetli dedem Celal Bey'in evrakları arasından çıkan ve Mahidevran Haseki için yazılmış mersiyeyi buraya ekliyorum:

Bitmedi bu cihan'ın acısı,
Ne vakit dinerki ruhumun sancısı,

Fena'dan bekaya eyledi rıhlet,
Ya Rab yegane senden bekleriz hikmet,

İçdi ecel şarabını el-hükmü-lillah,
Sualsiz dedi son nefesin de Allah,

O ki Çerkezistan emiri'nin dilberi rana duhteri,
Oldu Osmanlı Sarayında Padişah Süleyman'ın zevcesi,

Gönüllerin şahı El-cedid Mustafa Han maderi,
Şanı pürnur Mahidevran Haseki


Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen